Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ‘Akın Gürlek’ ve ‘bilirkişi’ soruşturmaları kapsamında avukatları Kemal Polat, Mehmet Pehlivan ve Nusret Yılmaz eşliğinde ifade vermeye başladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek izne ayrılırken İmamoğlu’nun ifade vereceği savcı da değişti.
İmamoğlu’nun ilk ifadesi tamamlandı. İkinci soruşturma kapsamında ifade vermesinin ardından İmamoğlu’nun seçim otobüsünde konuşma yapması bekleniyor.
İmamoğlu hakkında, 20 Ocak tarihinde katıldığı bir programda İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesiyle ilgili kullandığı ifadeler nedeniyle ‘Tehdit’ ve ‘Terörle mücadele eden kişileri hedef göstermek’ suçlarından soruşturma başlatıldı.
İmamoğlu’nun ‘Turpun Büyüğü’ basın toplantısında bir bilirkişinin ismini açıklamasının ardından da hakkında soruşturma başlatıldı.
İmamoğlu, ifade vermek üzere bugün İstanbul Adalet Sarayı’na geldi. İmamoğlu’na avukatlarının yanında eşi Dilek İmamoğlu da eşlik etti.
İMAMOĞLU KONUŞUYOR
Bir saat 40 dakika boyunca, sekiz sayfalık ifade veren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ifadesinin ardından açıklama yapıyor:
-Bugün yaşanmamalıydı. Bugünkü mesele adalet meselesidir. Hak hukuk meselesidir. Bugünkü mesele geleceğimiz meselesidir.
-Yargı eliyle süreci dizayn etmeye devam ediyorlar. Bütün siyasi partiler burada bütün genel başkanları bizi destekliyor. Hepsine minnet ile teşekkür ediyorum. Benim siyasi arkadaşlarım da burada. Herkesin katkı sunduğu bir ortamı içerisindeyiz. Bütün yol arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum.
“KINIYORUM”
-Değerli dostlarım Türkiye’nin birinci partisi olan CHP başkanı Özgür Özel’e ve belediye başkanlarımıza nasıl kötü muamele edildiğini hepimiz görüyoruz. Bizi farklı konumlandırmaya çalışanlar var. Ben bugün insanların bir arda toplanmasına engel olma çabasını da anlayamıyorum. Polisimizle halkımızı karşı karşıya getiren aklı kınıyorum.
-Burada nasıl kol kola omuz omuza olduğumuzu, birlikte ‘mesele vatansa gerisi teferruattı’ diyerek bir arada olduğumuzu gösterdiğimiz değerli dostum ağabeyim Mansur Yavaş’ da teşekkür ediyorum. Hem hukukçu, hem belediye başkanı, Mansur Başkanın söyleyecekleri vardır.
İşte İmamoğlu’nun ilk ifadesi…
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ifadesinin tam metni ortaya çıktı:
“TALİMATLA BURADAYIM’
Üzerime isnat olunan suçlamaları anladım. Malum 20/01/2025 tarihinde yapmış olduğum bir paneldeki konuşmada sarf ettiğim söylemlere dair Re’sen soruşturma açıldığını öğrendim. Konuya ilişkin beyanımın aynen şu şekilde geçmesini istiyorum. Bugün burada bulunmamın nedeni, hukukun değil talimatların egemen olduğu bir düzenden kaynaklandığını düşünmekteyim.
‘SÖZÜMÜN ERİYİM’
Şöyle ki; Ben “hak yemem ama hakkımı da yedirmem” diyerek seçilmiş bir kişiyim. Ve sözümün eriyim. İsnat edilen suçla bağlantılı olarak dediğim şeyler belli, burada da tekrar ediyorum: “Biz senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına birileri dayanmasın… senin evlatlarını sabahın köründe evinden kimse almasın… söküp atacağız ki senin dahi yuvana, çocuklarının geleceğine huzuru temin edelim. Bizim derdimiz bu.
‘BU TEHDİT GÖRÜLEMEZ’
“Biz, hukukun talimatla değil, evrensel ilkelerle işleyeceği bir gelecek için gece gündüz çalışıyoruz. Çocuklarımız da gelecek kuşaklar da adaletin sıcaklığıyla huzur ve güven içinde uyuyabilsinler diye.”.
Resmi davet yazısıyla ifade vermeye ekala davet edilebilecek olan CHP Gençlik Kolları Genel Başkanımızın kapısına gün doğmadan çok sayıda polisle birden gidilmesini eleştirirken, bir abi – bir baba şefkatiyle sarf ettiğim sözlerimi tehdit olarak görmek, bağımsız yargıyı, gerçek adaleti tehdit olarak görmek demek olduğunu düşünüyorum.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜDÜR’
Kanaatimce, benim bu sözlerimden ancak yargı üzerindeki hakimiyetini kaybetmekten korkanlar tehdit algılayabilir. Benim sözlerimde tehdit ve hedef göstermek yoktur. Benim yaptığım ifade özgürlüğüdür. Ve ifade özgürlüğü anayasal bir haktır. İfade özgürlüğü, adli makamlara ve onların işleyişine yönelik eleştirileri de kapsar.
NE ZAMANDAN BERİ TEHDİT SAYILIYOR?’
Demokratik düzenin bir gereği olarak uğradığımız haksızlıkları milletimizle paylaşmak; yaşanan usulsüzlükleri eleştirmek
ve bu uygulamaların “hukuka güvene” zarar verdiğini dile getirmek ne zamandan beri tehdit sayılmıştır? Ülkenin en büyük partisinin bir belediye başkanı olarak, iktidara geldiğimizde kurulacak düzende “hukuka güven olacak, yargıya güven olacak, yargı bağımsız ve tarafsız olacak, kötü ve intikamcı zihniyete son verilecek, ülkeye adalet gelecek ve kimse sabah erkenden inzibat marifetiyle derdest edilip götürülmeyecek” demek, ne zamandan beri tehdit sayılmaktadır.?
TURPUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE DİYEREK YARGIYA MÜDAHALE VAR’
Bence asıl tehdit “Turpun büyüğü heybede” diyerek yargıya doğrudan müdahale edenler tarafından yapılmaktadır. Yine bence “Turpun büyüğü heybede” diyerek hedef gösterenler, bu sözleriyle bir yandan da yargı mensuplarının bağımsız ve tarafsız çalışamayacaklarını deşifre etmektedirler. “Yargı üzerindeki tüm baskıları kaldıracağız, asla yargıya talimat vermeyeceğiz, baskı uygulamayacağız” sözünü veren bir yöneticiyi tehdit olarak gören akıl, milleti tehdit olarak görüyor demektir.
BİZİM İKTİDARIMIZDA BAĞIMSIZ ÇALIŞABİLECEKLER’
Çünkü bağımsız yargı millet adına karar verir. Bağımsız yargı da milli iradenin bir parçasıdır. Türkiye, liyakatli savcıların ve hâkimlerin onurlu ülkesidir. Bu ülke, hırsızların, yolsuzların, yetim hakkını yiyenlerin karşısına dikilen milletin öz evladı olan hukukçulardan yanadır. Yine onlar, bizim iktidarımızda bağımsız olarak çalışabileceklerdir ve “bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun” diyebileceklerdir.
‘ER MEYDANINA ÇIKIN MERTÇE YARIŞIN’
Bence yargıyı, siyasi çıkarlar için araç hale getirenler günü gelecek, hukuk önünde gerçek bir muhasebeye tabi tutulacaktır. Bu bizim sözümüzdür. Bu yine belirttiğim gibi, halkın adalet talebinin karşılığıdır.
Yargıyı araçsallaştıran siyasiler er meydanına çıkıp mertçe yarışmak yerine, böyle yollara başvurmaktan vazgeçmesini istiyorum. Herkes kendini milletin ferasetine teslim etsin. Çünkü millet büyüktür! Şu da unutulmasın hiçbir baskı, hiçbir tehdit, halkın adalet mücadelesini durduramayacaktır. Bu düzen güçlü bir hukuk devleti olma yönündeki mücadelemizle arzu ettiğimiz hedefe ulaşacaktır. Bu yöndeki inancımız tamdır. Aynı zamanda hukukun talimatla değil, evrensel ilkelerle işlemesinin sağlamak için elimizden gelen mücadeleyi vereceğiz.
‘ASLA TESLİM OLMAYACAĞIZ’
Bizim saikimiz, bu milletin evlatlarını şafak operasyonlarıyla gözaltına alanlar ve her muhalif sesi hukuksuz bir biçimde mahkum edenler yaptıkları adaletsizliğin zerresini bile göremeyecekleri bir ortam tesis etmektir.
Bu israf ve yağma düzeni yalnızca hukuku değil, emekçinin ekmeğini, gençlerin umudunu, milyonların alın terini de çaldığını düşünüyoruz. Bu düzen depremde, yangında zorda kalan insanlarımızın canını aldı. Biz buna asla teslim olmayacağız.
‘BU SORUŞTURMANIN CEVABINI MİLLET SANDIKTA VERECEKTİR’
Bu büyük millet, adaletin yeniden tesis edildiği günleri mutlaka görecektir. Ve hakkımda açılan bence bu siyasi soruşturmanın cevabını millet sandıkta verecektir.
Yüce milletime arz ederim. Soruşturma konusu olay olan ve “Bak Başsavcı sana söylüyorum…” şeklinde devam eden konuşma içeriğinde kimsenin onur, şeref ve saygınlığını zedeleyecek söylem ve hitap içerisinde bulunmadım. Kimsenin kendisi veya yakınlarına zarar verebileceğinden bahisle bir söz sarf etmedim. Ve aynı şekilde herhangi bir kimseyi hedef haline getirebilecek bir durum içerisinde yer almadım. Böyle bir hareket ve eylem içerisinde bulunmam mümkün değildir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.
AKIN GÜRLEK İZİNDE, İFADE ALACAK SAVCI DEĞİŞTİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek izne ayrıldı. İmamoğlu’nun ifadesini alacak savcı da değişti. Güvenlik gerekçesiyle bazı avukatların duruşma salonuna girişine izin verilmedi.
YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINDI
Partililer adliye çevresinde yoğunluk oluştururken, adliye önündeki meydanda polis araçları ve TOMA’lar konuşlandırıldı.
Adliye önündeki meydanda polis araçları ve TOMA’lar yer aldı. İmamoğlu’nun konuşma yapması beklenen otobüsün önü TOMA ile kapatıldı.
C blok bölgesinde zırhlı araçlar bekletilirken, polis ekiplerinin adliye önünde devriye gezerek güvenlik önlemlerini artırdığı görüldü.
CHP’LİLERE POLİS MÜDAHALESİ
Çağlayan Adliyesi’nde TOMA ile yol kapatıldı. CHP’li vekiller ile polis arasında gerginlik yaşandı
YAVAŞ’TAN İMAMOĞLU’NA DESTEK
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu’na destek olmak için Çağlayan Adliyesi’ne geldi.
Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın da Çağlayan Adliyesi’ne geldi.
İMAMOĞLU ÇAĞLAYAN’A ÇAĞIRMIŞTI
İmamoğlu ifade işlemiyle ilgili dün sosyal medya hesabından açıklama yapmıştı.
İmamoğlu, “Bu kötü gidişata dur demek için partimiz yola çıktı. Bu dibe vuruştan kurtulmanın tek yolu seçimdir. Erken seçim. Bu yüzden Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, partimiz için son derece demokratik bir cumhurbaşkanı adayı belirleme süreci başlattı. Partimizin bu kararını en güçlü bir şekilde destekliyorum. Hepimiz bu süreçte güçlerimizi birleştirmeliyiz. Sabah Çağlayan Adliyesi’nde olacağım. Yargının bağımsız olmasını, herkesin adalete güvenebilmesini istediğim için ifadem alınacak. Ama yarın sadece benden ifade alınmayacak. Benim gibi düşünen on milyonlarca vatandaşımızdan ifade alınacak. Sandık gelir, herkes boyunun ölçüsünü alır. Bu yoldan da dönmeyeceğim” ifadelerini kullanmıştı…
ÖZEL’DEN ÇAĞRI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de çağrı yapmıştı.
Özel, dün yaptığı açıklamada “Yarın biliyorsunuz Ekrem İmamoğlu ifadeye çağırıldı. Ekrem İmamoğlu, Trabzonlu bir belediye başkanı olarak, Hasan Amca’nın oğlu Ekrem Bey olarak değil; bütün İstanbul’un ‘Çalmadan, çırpmadan, israf etmeden, hakkaniyetle bu şehri yönet’ diye emanet ettiği o şehrin emin insanı ifadeye çağırılıyor. Yarın ifadeye çağrılan İstanbul’un ta kendisidir. Başta Cumhuriyet Halk Partililerdir. Ama bütün demokratlardır. Ekrem İmamoğlu’na oy veren, gelecekte oy vermeyi düşünen ya da ona yapılan haksızlığı kendine yapılmış olarak hisseden herkes bu ülkenin geleceğinin teminatıdır. O yüzden ben İstanbul’u yarın ifade vermeye çağırıyorum. Cumhuriyet Halk Partilileri ifade vermeye davet ediyorum” demişti…